DİĞER
“Bir edebi formun içinde yol alırken benim açımdan aslolan, bir durumu, olayı ya da düşünceyi okura geçirebilmek. Buna daha iyi hizmet edebileceğini düşündüğüm müddetçe herhangi bir yöntem, tür ve sınır ihlali veya başka anlatı katmanlarını denemek benim için hiçbir sorun içermiyor.”
"Otobiyografiler, münferit onlarca olayın birbirine bağlanarak, yazan öznenin merkezîliğinde bir mantıksal bütün teşkil edecek şekilde kurgulandığı metinlerdir. Ama kurgu olmaları, tarihçi için güvenilmez fanteziler oldukları anlamına gelmez. Kurgulanmanın mantığını anladığımız ve akılda tuttuğumuz sürece pekâlâ kıymetli kaynaklar teşkil edebilirler."
gecegil, akşamcıl, göğengin, ormancıl, hiçyer, kıvraşım, sengil, aycivarı, alınlarkıyısı, buzışıl, buludî, biçimadeta, derindem, ışılçıyan, karanguyumru, günyabancıl, bengece, kumtanesiseyri, yerekomşu, kalpşahmerdangümüşü, tomartomur, büyükperhizarifesigözlü, vahşikanaçan, dumanağız, bengilolmuş, görguvan, kelâmoyukları, ışığsayvan, yazlayan [kar], balçıkahşap, gözoğulları/yeroğulları, şakaksıl, mânâdalı, yılberi/yılöte, gözgil...
"Belki de Dünyanın Sonundayım sonuna kadar gerilimi ve belirsizliği sürdüren, iktidar mücadelesi içinde çaresizliği resmeden bir roman. Aile iktidarının aynı zamanda ailesizlik olduğunu gösteren, gerçekçi ve hazin bir anlatı."
"...Nâzım’ın harfiyen alıntıladığı deyimi Hilmi Bey almış, başkalaştırarak hem çarpıcı, unutulmaz bir imge yaratmış, hem de birkaç asırlık bir söyleme eklemlenmiş. (...) Bedreddin Üzerine Şiirler yayınlanalı neredeyse elli sene geçti. Çok daha iyi tanınması gerekirdi bana kalırsa. Umarım bundan sonra hak ettiği üne kavuşur."
Ebru Erbaş Aysel Bora'yı uğurlarken son sözü Bora'nın yayın dünyasından sevenlerine bırakıyor: Ayça Sezen, Korkut Erdur, Maya Arıkanlı Özdemir, Melike Karaosmanoğlu, Mert Tanaydın, Saadet Özen, Sosi Dolanoğlu, Tomris Alpay, Yiğit Bener.
“Birtakım bilgileri sadece nakletmektense o bilgileri alıp onlardan yeni bilgiler üreterek uluslararası literatürün içinde çok daha etkin ve yetkin bir şekilde yer alınabileceğine inanıyoruz. Bu kitapta da Luschan ve Pernot’dan aldığımız bilgilere yenilerini ekleyerek bunu yapmaya çalıştık.”
"Mikhail’in bütün çabası bir tür 'kültürel aşağılık duygusuna' dayanıyor. Buna göre Osmanlı tarihi ancak bir şekilde Amerikan tarihiyle ilintilendirilebilirse değerli addolunabilir. Bu da Mikhail’i 'Selim’in Reformasyonları', 'Amerikalı Selim' gibi, 16. yüzyıldan bir Osmanlı padişahını Amerikalı neo-liberal girişimcilerin öncüsü bir şahsiyete dönüştüren alçaltıcı bölüm başlıkları üretmeye sevk ediyor."
Yavuz Önen'in Dipnot Yayınları tarafından yayımlanacak otobiyografisi, aynı zamanda solun ve toplumsal hareketlerin yakın dönemdeki tarihini içeriyor. Kitaptan kısa bir pasaj sunuyoruz.
"Gayet açık ki Alan Mikhail sadece yöneticilerin ve seçkin kahramanların 'tarihi yaptığını' varsayan modası geçmiş bir 'büyük adam' tarihçiliğini çok kaba bir şekilde hâlâ uyguluyor. Böylece kahramanı Sultan Selim’i 16. yüzyılın ana aktörlerinden olan ve eylemleriyle 'dünyayı değiştiren' Kolomb, Martin Luther ve Niccolò Machiavelli ile karşılaştırıyor."
“We cannot read our fellow historians’ minds, let alone the mind of an early sixteenth century ruler. Why a historian in a respectable university has been possessed to concoct this tissue of falsehoods, half-truths and absurd speculations remains a mystery to us. Why a paper like the Washington Post would publish it, and then block responses to it, is also a question that would bear examination.”
Klinik psikolog ve psikoterapist Tuğçe Isıyel, hocası klinik psikolog ve psikanalist Yavuz Erten'le söyleşti: Yas tutmak ve iyileşmek arasındaki bağlantıya, toplumsal yasa ve pandemiden sonraki hayatımıza dair...
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık